30 Kasım -0001
T.C. YARGITAY 12. Ceza Dairesinin 2019 / 9401 E. 2021 / 722 K. ve 26.01.2021 tarihli kararı
10 Mart 2021
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca düzenlenen UZAKTAN ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ 10.03.2021 Tarihli ve 31419 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlandı!
15 Ocak 2021
Kişisel Verileri Koruma Kurulunun 22/12/2020 Tarihli ve 2020/966 Sayılı Kararı, 15.01.2021 Tarihli ve 31365 Sayılı Resmi Gazete' de Yayımlandı!
12 Ocak 2021
KVKK TARAFINDAN WHATSAPP UYGULAMASI HAKKINDA KAMUOYU DUYURUSU YAYINLANDI!
Kişisel Verileri Koruma Kurulunun 12.01.2021 tarihli ve 2021/28 sayılı Kararı ile WhatsApp Inc. hakkında resen inceleme başlatılmasına karar verilmiş olup aşağıdaki bağlantıdan duyuruya ulaşabilirsiniz.
https://www.kvkk.gov.tr/Icerik/6856/WHATSAPP-UYGULAMASI-HAKKINDA-KAMUOYU-DUYURUSU
DEVAMI
15 Aralık 2020
Anayasa Mahkemesinin 2019/21 E. 2020/51 K. ve 24.9.2020 tarihli kararı 15 Aralık 2020 tarihli Resmi Gazetede yayınlandı!
Anayasa Mahkemesinin 2019/21 E. 2020/51 K. ve 24.9.2020 tarihli kararı 15 Aralık 2020 tarihli Resmi Gazetede yayınlandı!
24.9.2020 tarihli karara göre: 27.12.2018 tarih ve 7159 sayılı Kanun'un 4. maddesiyle 3.5.1985 tarih ve 3194 sayılı İmar Kanunu'nun geçici 16. maddesinin 4. fıkrasına "bu Kanun" ibaresinden sonra gelmek üzere eklenen "ve 2960 sayılı Kanun" ibaresinin ve bu maddeye bağlı değiştirilen 18.11.1983 tarih ve 2960 sayılı Boğaziçi Kanununda tanımlanan Boğaziçi sahil şeridi ve öngörünüm bölgesine ait "Kroki ile Sınır ve Koordinat Listesi" nin Anayasa'nın 2., 56. ve 63. maddelerine aykırı olması nedeni ile İPTALİNE karar verilmiştir.
Aşağıdaki bağlantıdan karara ulaşabilirsiniz.
http://file:///C:/Users/User/Desktop/20201215-3.pdf
DEVAMI
1 Aralık 2020
Koronavirüs ile Mücadele Kapsamında Sokağa Çıkma Kısıtlamaları-Yeni Kısıtlama ve Tedbirler Genelgeleri Yayınlandı!
Genelgeye doğrudan erişimi aşağıda belirtilen link üzerinden gerçekleştirebilirsiniz.
https://www.icisleri.gov.tr/koronavirus-ile-mucadele-kapsaminda-sokaga-cikma-kisitlamalari---yeni-kisitlama-ve-tedbirler-genelgeleri
DEVAMI
31 Ekim 2017
Anlaşmalı boşanma kararının temyiz edilmesinin, anlaşmalı boşanma iradesinden rücu niteliğinde olduğu
Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi gereğince boşanmalarına karar verilse dahi davacının anlaşmalı boşanma hükmünü gerçekleşen anlaşmaya rağmen temyiz etmesi davadan açıkça feragat etmedikçe anlaşmalı boşanma yönündeki iradesinden rücu niteliğinde olup, bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" ( TMK m. 166/1-2 ) olarak görülmesi gerekir.
DEVAMI
30 Ekim 2017
Avukatın, davalının adres bilgilgilerine erişim hakkının kısıtlanamacağına dair Danıştay kararı
Somut uyuşmazlıkta, davacının dilekçedeki davalı adres bilgilerine ilişkin eksiklerin tamamlanması için kendisine mahkemece kesin süre verilmesi ve bu süre sonunda söz konusu eksikliğin giderilmemesi halinde davanın açılmamış sayılacağı sonucuyla muhatap olması ihtimali karşısında, söz konusu adres bilgilerine erişimin hak arama hürriyeti ve adil yargılanma hakkı kapsamında değerlendirilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmakta olup, avukat olan davacının davalıların adres bilgilerini öğrenmek için yaptığı başvurunun reddine ilişkin …. İlçe Nüfus Müdürlüğü’nün 27.09.2013 tarih ve 3142 sayılı işleminde hukuka uygunluk bulunmadığı anlaşılmaktadır.
DEVAMI
29 Ağustos 2017
Ceza Genel Kurulu’nun ticareti usulüne aykırı olarak terk etme suçuna dair kararı
Ticareti usulüne aykırı olarak terk etmek suçunun oluşabilmesi için, gerçek kişi tacir ya da ticaret şirketi müdür veya yetkili temsilcilerinin fiili olarak ticareti terk etmesi ve bu durumu onbeş gün içerisinde kayıtlı bulundukları ticaret sicili memurluğuna bildirmemesinin gerekmesi karşısında; sanıkların ortağı ve yetkili temsilcisi oldukları limited şirketlerin ticareti gerçekten terk edip etmedikleri yönünde zabıta araştırması yaptırılıp, vergi mükellefliklerinin devam edip etmediği de belirlenerek, sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik araştırmaya dayalı olarak beraat hükmü kurulması yerinde değildir.
DEVAMI
7 Nisan 2017
Hukuk Genel Kurulu’nun tensip ile kesin süre verilerek tanık bildirilmesi istenemeyeceğine dair kararı
Mahkemece, tarafların henüz uyuştukları ve ayrıştıkları hususlar belirlenmeden tensip ile birlikte kesin süre verilerek tanıkların bildirilmesinin evliliği sonlandıran ve istenmesi kamu düzenini ilgilendiren boşanmaya dair 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 184. ve 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 7. maddesinde düzenlenen usul kuralları ve özellikle Anayasanın 41. maddesinde yer verilen amaç gözetildiğinde doğru olmadığı gibi tensip tutanağı ile verilen kesin süreye rağmen tanıklarını bildirmeyen davacı tanıklarının dinlenmesine karar verilmesine karşın davalı tanıklarının bildirilmesi isteminin reddine karar verilmesi silahların eşitliği ilkesi gereğince de doğru bulunmamıştır. Bu yönde delil ve tanık sunmak üzere; tensiple kesin mehil verilse bile, bu hukuki sonuç doğurmaz.
DEVAMI
26 Ağustos 2016
İcra takibinde taraf olmayan ana-baba, eş v.b. kişilerin mal varlıklarının sorgulanamayacağı
Takip borçlusunun anne ve babasını gösterir nüfus kayıt örneklerinin çıkartılması ölü olmaları halinde takbis sisteminden anne ve babasına ait kayıtlı taşınmazların sorgulaması ile ilgili; 3.kişiler ile ilgili yapılacak sorgulamaların Anayasa’nın 20.Maddesinde düzenlenen temel hak ve hürriyetlere aykırılık oluşturduğu, kişilerin verilen gizliliğinin güvence altına alındığı, takip ile ilgisi bulunmayan borçlu durumunda olmayan kişilerin kişisel kimlik bilgileri ile durumlarının araştırılmasının İcra müdürlüğündü görevli katip ve müdürlerin görevleri kapsamında bulunmadığı, alacaklı vekilince, borçlunun anne ve babasının ölmüş olduğunun bildirilmesi ve taşınmaz bilgilerinin sunulması halinde İİK.’nun 94.maddesi gereğince işlem yapılabileceği belirlendiğinden şikayetin reddine dair tesis edilen karar uygun görülmüştür.
DEVAMI
26 Ağustos 2016
Hukuk Genel Kurulu’nun dava dilekçesinin zorunlu unsurlarına dair kararı
Mahkemenin adı, davanın konusu veya değeri, vakıaların özetleri ve bunların ne şekilde ispatlanacağı hususları ile dayanılan hukuki sebepler dava dilekçesinde belirtilmemiş ise davacıya kesin süre verileceğine ve bunların tamamlanmaması halinde davanın açılmamış sayılacağına dair bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. Belirtilen unsurların dava dilekçesinde bulunmaması tek başına davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi yolunu açmaz.Bu iki unsur dava dilekçesinde bulunması gereken “zorunlu” unsurlardan olmayıp, “gerekli” unsurlardandır. Bu unsurların bulunmaması ya da tamamlanmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilemez. Hâkim yargılamayı yapmak ve eğer tamamlanmamışsa dilekçe kapsamı ve yargılamada varacağı sonuca göre bir karar vermekle yükümlüdür.Böyle bir durumda hâkim yargılamaya başlar ve eksik unsurun niteliğine göre farklı çözüm yolları ya da sonuçlar doğar. Mesela vakıalara dair eksiklikler tamamlanamazken, hukuki sebeplerin yazılmamış olması sonuca etki etmez. Dava değeri yazılmamış bile olsa hâkimin bunu re’sen saptaması, alınacak harç miktarının tesbiti bakımından şarttır.
DEVAMI
12 Temmuz 2016
Balkon kapatma malzemesinin saydam ya da ışık geçirmeyen nitelikte olmasının sonucu değiştirmeyeceği
Kat maliklerinin beşde dördünün yazılı rızası olmadan, mutfakla balkon arasındaki kapı, pencere ve duvarının kaldırılarak mutfakla birleştirilmesinin, balkonun PVC malzemeyle kapatılmasının mümkün olmadığı gibi balkonu kapatma malzemesinin saydam (cam) ya da ışık geçirmeyen nitelikte olması veya tek parçadan ya da birkaç parçadan oluşması, bina statiğini etkilememesi, çevreye zarar vermemesi sonucu değiştirmez.
DEVAMI